Yok yok! Klişe falan değil, hayat tarzı, hayat şekli ve yaşam stili değişikliği yapmak.

Eğer diyetisyene gitmeye başladıysanız, değişikliklerin yavaş yavaş alışkanlık haline gelmesine izin verin. Her yiyip içtiğiniz hayatınız parçasıdır.

Yemek yemek insanlığın en büyük hazlarından biridir. Bu hazzı; en sağlıklı ve kendimize en yaralı bir şekilde almak bizim elimizde.

Peki ama yediklerimizin takibini nasıl yapacağız?

•Çok güzel bir defter alacağız ve şu başlıkları dolduracağız:

•Tarih, gün ve saat—) Sabah, akşam, öğlen, ara öğün ve yatmadan önce yediklerimiz yazılacak.

•Yediklerinizin ve içtiklerinizin hepsi (Ne kadar tatlı, tuzlu, yağlı) olduğu açıkca belirtilecek.

•Porsiyon (Miktar)—) Adet olabilir, kepçe olabilir, kase olabilir ne kadar tüketildiği ölçülü bir şekilde belirtilecek.

•Nerede ve ne zaman—) Yer çok önemli. Mekanın adı, iş yeri, cafe, pastane, fastfood  yenildiği not alınacak.

•Yerken ne ile meşguldün—) İş yapmak, tv izlemek, birisiyle sohbet etmek, bilgisayarda çalışmak zamanlarında ne kadar yeniliyor.

•Psikolojik durumun—) Mutlu, üzgün, stresli zamanlarda yemek tüketme durumları belirlenecek.

Yemek listenizi yaparken ne kadar yediğiniz, duygusal yapınız ve bunları açık ve dürüst bir şekilde ifade etmeniz sizin ve diyetisyeninizin değerlendirmesi için çok önemlidir. Eğer her yediğinizi yazamıyorsanız, o yemeğin en azından bir fotoğrafını çekin, yeri ve zamanı yazın.

Kendimizi ne kadar çok tanırsak o kadar hızlı ilerlenir, farkındalık sağlanır.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; yemek yedikten sonraki ilk 15 dakika içerisinde kaydedilen yemek listesi en doğrusu olur. İçinde tarihler ve saatler yazan ajanda gibi bir defter de bunun için çok uygun olacaktır.